Altın başta olmak üzere kıymetli maden piyasalarında son 2 yıldır ciddi bir yükseliş var. Bu durumun alıcı tarafındaki reaksiyonları nasıl oldu? Gözlemlerinizi alabilir miyiz? Altının TL olarak değerlenme sebeplerini iyi irdelemek lazım. 01 Ocak 2023 ten bugüne ons %30, dolar ise %72 oranında değer kazandı. Altın TL olarak %122 oranında çok daha fazla değer kazandı. Burada kritik nokta; altının fiyatının belirlenmesinde iki bağımlı etkeni olan ons ve dolar kurunun çok üzerinde değerlenmesi son bir yıldır uygulanan ithalat politikası ile alakalı. Arzın talebi karşılamaması nedeniyle iç piyasada uluslararası piyasaya göre ekstra bir prim oluştu. Altına yatırım yatırımcıda bu primden faydalanmış oldu. Özellikle enflasyonun varlığı ve yüksekliği yatırımcıyı daha çok altın almaya sevk etti. Daha çok talepte primin daha fazla yükselmesine neden oldu. Tamamen bir çıkmaza girdi. Vatandaş tarafından altına olan talep düşerse mevcut primli fiyatta düşerek normal seviyesine gelecektir. Ancak vatandaşın altına olan talebin çok ta düşeceğini beklememek lazım. Zira hala en güvenli yatırım altın olma noktasında birinci sırada.
Günümüzde de altın yatırımı hem uzun vadeli değer saklama hem de spekülatif kazanç elde etme potansiyeli ile önemini korumaktadır. Peki, altın alırken nelere dikkat etmek gerekir? Öncelikle, piyasadaki güncel altın fiyatlarını takip etmek, yatırım yapmayı düşündüğünüz altın türünün özelliklerini ve piyasadaki talebini anlamak önemlidir.
Altın yatırımı yapmak veya altın takı almak isteyenlerin en çok merak ettiği konulardan birisi de altın ayarıdır. Altın ayarı olarak bilinen 22, 18, 14 ve 8 ayar kavramları doğru altının seçilebilmesi açısından büyük bir öneme sahiptir.
Altın tarih boyunca insanlık tarafından her zaman büyük bir değer atfedilen ve çeşitli ekonomilerde para birimi olarak kullanılan parlak, sarı renkte bir metaldir. Bu değerli metal ışığı yansıtma özelliği ve kararmayan yapısıyla dikkat çeker
Yatırımcılarla merkez bankaları arasındaki çekişme altın piyasasına hakim olmaya devam ediyor. Yatırımcı güveni yeni zirvelere ulaşarak altın fiyatlarını ons başına 2100 doların üzerine çıkarırken, şaşırtıcı bir karşı nokta ortaya çıkıyor: Avrupa ve ABD gibi büyük pazarlarda fiziksel talep tökezliyor. Bu makale altın piyasasının birbirinden farklı iki bölümünü ele alıyor ve bu zıt gerçeklikleri şekillendiren güçleri araştırıyor.
Geçtiğimiz hafta, küresel pazarlarda Almanya ve ABD'de enflasyon verileri takip edildi.
Geçtiğimiz hafta küresel piyasalarda veri akışı oldukça yoğundu. ABD'de enflasyon, üretici fiyat endeksi ve sanayi üretimi verileri, İngiltere ve Euro Bölgesi'nde ise büyüme verileri takip edildi. ABD'de tüketici fiyatları endeksi Ocak ayında aylık %0,3 ile beklentilerin üzerinde arttı.
Geçtiğimiz hafta merkez bankaları ve yatırımcılar arasındaki bilindik gidip gelmeler devam etti; faiz indirimleri tartışma konusu olmaya devam etti ve altın fiyatları 2000 doların üzerinde sabit kaldı. Güçlü ABD istihdam artışı gibi olumlu ekonomik veriler daha hızlı bir gevşeme yoluna işaret ederken, merkez bankaları temkinli kalmaya devam ederek altının yakın geleceğini şekillendiren karmaşık faktörleri vurguladı. Bu haftanın bülteni, çekişmenin derinlerine iniyor, Kızıldeniz krizinin artan etkisini araştırıyor ve altının bu belirsiz zamanlarda neden parlamaya devam ettiğini inceliyor.
Soru 1: Altın 2024 yılına nasıl başladı? 2023 yılı son mesai gününde altın ons olarak 2063 $ iken bugün 2023$ civarında. Ons olarak baktığımızda bir düşüş var. TL olarak ise baktığımızda 2023 son mesai gününde altın has fiyatı TL olarak 2032 tl iken bugün 2070 TL olarak işlem görüyor. Bu durum tamamen iç piyasa dinamikleri ile alakalı ve altın ithalatındaki uygulamalar bu fiyatların belirlenmesinde büyük rol oynuyor.
Ekonomik olarak belirsizliklerin hâkim olduğu bir ortamda, üstelik enflasyon ile mücadele ederken yatırımcı birikimleri nasıl değerlendirecek?